27 Mayıs 2007 Pazar

KEN PARKER veya JEREMIAH JOHNSON - 1972

ÇİZGİSEL DÜNYANIN GERÇEK KOVBOYU

Çizgi roman kahramanlarının sinemaya transferi birbirine sıkı sıkıya bağlı bu iki sanat dalının dayanışmasının bir sonucudur. Filmlerin ekonomik kaygıların oluşturduğu bir pazarlama politikasının ürünü olarak değil, ele alınan çizgi romanın kahramanına ve okuyucularının beklentisine uygun ve daha samimi bir şekilde uyarlanabilmesi duyulacak hazzı artırmaktadır.

Çizgi roman senaristleri ve ressamları aynı zamanda birer sinema aşığıdır. Kendi uzmanlık alanlarında yorumladıkları konularla ilgili sinema koluna bir çeşit hizmet müessesi olarak çalışmaktadırlar. Fantastik dünyanın süper kahramanlarından, mizahi kahramanlara, westernlerden, erotik kahramanlara yapılan tüm eserler sinemada da bir şekilde karşılığını bulmaktadır. Bu ilişki sinema izleyicileri ve çizgi roman okuyucularına da aynı şekilde yansıyarak her birey kendi zevkine hitap eden kahramanın adına yapılmış bir filmi izlemekten hoşlanır.

Süper kahramanların holdingi haline gelmiş Marvel Comics’ten üretilen kahramanlardan, İtalyan çizgi roman devi Bonelli’nin Tex’ine kadar pek çok kahraman da sinemaya uyarlanmıştır. Bu çalışmalar devam ederken trafiğin ters işlediği bir noktada sinemadan çizgi roman dünyasına transfer olmuş özel kahramanlarda bulunmaktadır.


Giancarlo Berardi ve Ivo Milazzo’nun bir kült haline gelmiş Ken Parker’i bu zıt yaklaşımlardan birisinin ürünüdür. Karakter, ilham kaynağını Robert Redford’un başrolünü oynadığı, yönetmen Sydney Pollack’ın 1972 yapımı Jeremiah Johnson filminden almıştır.

Jeremiah Johnson, Vardis Fisher’in “Mountain Man” kitabı ile Raymond W. THorp ve Robert Bunker’in “Crow Killer” hikayelerinden esinlenerek beyaz perdeye aktarılmıştır. Ana kitapta olduğu gibi bir yandan tabiatla kucaklaşmanın diğer yandan tabiata karşı verilen mücadelenin öyküsüdür. Filmin senaristi John Milius aynı zamanda Conan The Barbarian’ın senaryosunu da yazan kişidir. John Rubinstein’in bir ballad üzerine şekillendirdiği özgün müzikleri de bir Amerikan Western filmi müziği olarak son derece başarılıdır. 



Amerikan sinemasının modern zamanlardaki politikalarını eleştiren ürünlerine karşılık kendi tarihlerinin karanlık bir sayfası olan Kızılderili soykırımı konusunda hiçte cömert ürünler vermediği bir dönemde çekilen üç aykırı filmden biridir. Eski bir asker kendini bulmak ve özgürlüğünü doyasıya yaşamak için kendini bir Dağ Adamı olmaya adar.

Westernler için alışılmamış bir bakış açısıyla anlatılan hikaye 1970’li yıllarda westernlerin yöneleceği rotanın da habercisi olmuştur. Amerika kıtasında Jeremiah Johnson ile yaratılan farklılık birkaç yıl sonra tarzın diğer temsilcisi olan İtalyan Spaghetti Westernlerine de yansıyacaktır. Bu yansımalar içerisinde kendi tarzının içinde ki en post modern alternatif Enzo G. Castellari’nin anlatımı ve Franco Nero’nun yorumu sayesinde günümüzde de incelemeye değer kalitesini muhafaza eden Keoma’dır.





Westernlerde çizilmeye başlanan yeni yol İtalyan çizgi roman senaristi Giancarlo Berardi ve ressam Ivo Milazzo’yu da etkilemekte gecikmez. Jeremiah Johnson’a kadar sinemada olduğu gibi çizgi romanlar konusunda da westernler hakkında yapılacak yeni bir şey kalmadığına dair inanç iki ustanın KEN PARKER’i yaratmasıyla değişir. Ken Parker aynı zamanda ana karakterin tasarımında model alınan Robert Redford’un da çizgi roman dünyasında ölümsüzleşmesidir.

1977 yılında İtalya’da “Lungo Fucile - Uzun Tüfek”olarak basılan serinin ilk albümü Jeremiah Johnson’dan bire bir bazı sahneleri de içermektedir. Söz konusu bu ilk yayının hazırlanışı ise 1974 yılına dayanmaktadır. Meraklıları için Uzun Tüfeğin 42. sayfasının alt şeridinin sol kısmında Milazzo’nun 74 tarihli imzası bulunmaktadır.
Bununla beraber, orijinal filmdeki kafa derisi avcısı Del Gue’nin kıyafeti Ken Parker’in beyaz gömleğe geçişten önce kullandığı kıyafetin hemen hemen aynısıdır. Kardeşinin katledilmesinden önce kulübesinde konakladıkları ihtiyar Puncho ise orijinal filmde ki Ayı Pençesi Chris Lapp’tan esinlenmiştir. Jeremiah Johnson' un yola çıkarken Balta Jack’ten miras aldığı 50 Kalibrelik Hawkin tüfeğinin Ken Parker’de ki karşılığı da “çakaralmaz” ağızdan dolma Kentucky olmuştur.

Yaratılan karakter sinemada ki örneklerinden daha özgündür ve bir çeşit halk adamıdır. Kimi zaman devrimci diye düşünülebilecek fikirlerinden, okuduğu kitaplarda ki entelektüel göndermelere bambaşka bir kahramandır. Aynı anda zorlama bir sululuğun yerine doğal bir mizah ile sonsuz bir kıyımı içerebilecek ustaca senaryoları, kahramanın okuyucuyla beraber yaşlanan bir insan olması Spaghetti Westernlerin en önemli temaları olan doğallık, güldürü ve aksiyonu bir araya getirmektedir. İlerleyen sayılarda kronolojik olarak ilerleyen maceralar ana filmin haricinde Spaghettiler’den Amerikan Westernlerine pek çok tanıdık yüzü ( Lee Marvin, Jack Elam, Lee Van Cleef gibi) ve sahneyi de ( High Noon , Wild Bunch,For A Few Dollars More gibi )içerecektir.

1977 yılından 1984 yılına kadar basılan toplam 59 albümle tamamlanan seri ülkemizde ilk olarak 1981 yılında Hasal Yayınları tarafından PISTOLERO adıyla yayınlanmıştır. Takip eden dönemde Tay Yayınları tarafından ALASKA ismiyle basılmıştır. Tay yayınlarının üç kez ardı ardına bastığı bu seriler ( en uzun soluklu olan basım 40 albüm içermektedir ) orijinal serinin kronolojisine uymamasına karşı kendi kitlesini yaratmayı başarmıştır. Bu hareket içerisinde dönemin JERIKO ve JUDAS gibi tekil western kahramanlarına karşın Ken Parker’in okuyana verdiği samimiyet ve gerçekçiliğin payı büyüktür. Tay Yayınlarının ana serinin özenli anlatımına karşı negatif bir etki yaratan bu karışık basımlarını güzelleştirip bize özgü kılan en güzel detay ise kuşkusuz Aslan Şükür’ün kapak tasarımlarıdır.

Tay Yayınları, İthaki Yayınları ve Aksoy Yayıncılığın ardından idealist bir ruhla Ken Parker’i orijinal kronolojisi ile yeniden bizlerle buluşturan Parantez Yayınları ve 12. sayının ardından bayrağı devralan Rodeo Yayıncılık ana seri ve özel serinin yayını ile bu klasikleşen esere katkılarını sürdürmektedir. Serinin eskiden beri takipçisi olan okuyucuları için ise kuşkusuz sabırsızlıkla beklenecek maceralar Grev ( Özel Serinin de ilham kaynağıdır ) ve Adah’tır.

Koleksiyonculuk olarak kuşaktan kuşağa aktarılabilecek bir ürün olduğunu ispatlayan bu çizgi romanın esin kaynağına tekrar dönüp kendime şu soruyu yöneltiyorum;

“Türk sinemasın da benzeri bir temayı ( Dağlarda yaşamanın verdiği özgürlükle bilgeleşmek ) alıp incelediği bir örnekte kendi Ken Parker’imizi en iyi temsil edecek oyuncu kim olabilirdi?”
Kendi cevaplarım içerisinde en ağır basanı Tarık Akan …


Teşekkürler ;

Pollack ve Redford
Berardi ve Milazzo
Parantez ve Rodeo


JEREMIAH JOHNSON FRAGMANI :

Yazan : Gökay Gelgeç -Yojimboo

Hiç yorum yok: