3 Nisan 2016 Pazar

Sergio Leone : Morton ve Sermaye'nin İstilası



Leone'nin Bir Zamanlar Batı'yı filme almasının üzerinden yarım asra yaklaşan bir zaman dilimi geçti. 

Bir Zamanlar Batı, romantik ve özgür batının bitişinin üzerine meydan okurcasına tasarlanmış bir modern operaydı. 1968'in dünyasından bugüne bugünün gözünden bakıldığında romantik ve mazide kalmış olarak tanımlanabilecek koca bir tarih geçti. 

Filmin sinemalarda yayınlanan ilk versiyonu, çeşitli montaj faciaları ve yapımcı isteklerine bağlı olarak İngiltere ve Amerika gösterimlerinde yaşanan hayal kırıklığına karşı Fransa'da inanılmaz bir popülariteye ulaştı. Toplamda 15 dakikayı geçmeyen diyaloğa karşı 3 saatlik süresiyle efsaneleşen film edebiyatını görüntüyle kurmayı başarmıştı. 

Fransa'da o yıl patlayan 68 olaylarının beraberinde genç kuşağın mihenk taşı haline getirdiği bu filmin Avrupalı çeşitli sinema eleştirmenlerine göre politik bir alt metni olduğu veya politik bir element içerdiği belirtilmektedir. Yaygın Amerikan görüşüne göre ise filmin politik bir temeli bulunmamaktadır. 




Açıkçası filmin politik kimliğinin olamayacağı o dönemin İtalyasında yönetmen olup şarap tatmayan veya spaghetti yememiş bir yönetmen olabileceğine inanmakla eş değerdir. Bir Zamanlar Batı'nın alt metnini oluşturan eş zamanlı hikaye tarihin kendisidir. Demiryolunun Amerikan tarihine geri dönülmez girişi Sergio Leone'nin Bernardo Bertolucciyle beraber filmin üzerinde belkide yıllarca en az incelenen karakter olan Morton üzerinden verilmiştir. 

Filmin tamamı bir ölüm operası üzerine şekillenmiş ve ana karakterlerin tamamı birer ölüyü canlandırırken, Morton (Gabriele Ferzetti) bugünün bakış açısında tarihin yazılı bir parçasıdır. Nitekim tarihide savaşlarda olduğu gibi kazananlar yazar. 

Avrupa'dan yeni dünya'ya elinde olanca büyük bir birikimle göç eden ve yeni dünya'da açgözlülük ve daha çok kazanmak adına tüm etik değerleri hiçe sayan karakterin gözünden sermayenin eski düzeni istilası anlatılmaktadır. 

İzleyici Vahşi Kapitalizm'e evrimin prototipini izlemektedir, gözü kara ve etik sahibi olmayan herkesi sermayeyle kendisine bağlayan ve sonunda yine kendisine bağladıkları tarafından ihtişamla beklediği büyük hayali okyanus yerine bir su birikintisi önünde son nefesini veren insanın hikayesidir anlatılan. 




Başka bir deyişle; 

"Aydınlanmayı getiren Çöküşüde getirendir." 


Gerçekte Amerika'nın demiryolu ağını ören iki büyük şirket (Union Pacific ve Central Pacific) okyanusun her iki kıyısını demir raylarla ördükten sonra başkan Grant'in kararıyla 1869 yılında iki büyük hattı Utah'ta birleştirir. Böylelikle sanayi devrimi, iç turizm, ticaretin ve gelişimin zirveye ulaşacağı dönem başlar. Başlayan dönem aynı zamanda tekelleşme, 2 milyona varan demiryolu ve bağlantılı sektörde yer alan iş gücünün, ağır bedellerle sisteme boyun eğdirilen tüm sıradan insanların hikayesidir. 

Eskiyi yokeden sistem rolünü otomobile devredene kadar yarım asırdan fazla bir dönemin tek hakimi olmuştur. Günümüzde ise otomobil ve petrol ilişkisi düşünüldüğünde dünyadaki kaynak sıkıntısı ve global tıkanıklıklar bu devrinde son demlerini yaşamakta olduğunu göstermekte. Petrolle kurulan dünyanın normal bir hayatı seçen her bireyin yaşamına ne denli etki ettiğini dünyanın neresinde yaşıyorsak olalım hissedebiliyoruz. 




Bir Zamanlar Batı'nın müziklerinin diğer Leone filmlerinde olduğu gibi filmden önce bestelendiği, ancak farklı olarak filmin çekimleri boyunca sette çalmakta olduğu çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir. Bununla beraber filmin müzikleri üzerine yaygın bilgi 4 adet farklı temanın 4 ana karakter üzerine bestelenmiş olduğudur. Jill, Chayenne, Harmonika ve Frank dörtlüsü üzerine kurulmuş bu yapıya aslında beşinci ve filmin alt metninin temsil açısından en önemli öğesi olan Morton dahil edilmez. 

Açıkçası Morton teması filmin müziklerinin erken zaman basımlarında da yer almamaktadır. Morricone'nin deniz dalgalarının huzuru ve müebbet acı duygusu arasında gidip gelen teması filmin  ana yapısını oluşturan diğer temalardan bağımsız kendi başına bir hikayeyi anlatacak kadar güçlü. 

Ömrünü okyanusu görmek adına herkesin ömrünü hiçe sayabilecek kadar zalimleşen bir davaya adamış insanın kimliğinden öğrendiklerimizle bugünün güç ve sermaye sahiplerinin aç gözlülüğünün dizginlenebileceği bir dünyayı arzuluyoruz. 



Dünyada Demiryollarının Gelişimi üzerine kısa bilgilendirme yazısı için buraya tıklayınız.
Nükhet Işıklıoğlu'nun 'Dünyayı Değiştiren Demiryolu' yazısı için buraya tıklayınız. 

Yazan : Gökay Gelgec - Yojimbooo

Ennio Morricone - Morton :

Hiç yorum yok: